İşin tuhafı, öğrenmek istediğim ne kadar güç olursa olsun, öğrenmeyi aklıma koydum mu öğrenirim. Bir şey öğrenemediğim, bilmediğim zaman da korkunç iç facialar içinde kıvranırım, bu böyledir ta çocukluğumdan beri. Ama Arap harflerini sevmedim, onların bana verebileceği hiçbir şey olmadığına derinden inanmış olacağım ki öğrenemedim eski yazıyı. Hoş, pişman da değilim pek, ama düşünün, ya Atatürk gelmeseydi, ya yazı devrimi olmasaydı?..